YAĞMUR KAÇAĞI
Elimden tut yoksa düşeceğim
Yoksa bir bir yıldızlar düşecek
Eğer şairsem beni tanırsın
Yağmurdan korktuğumu bilirsen
Gözlerin aklıma gelirse
Elimden tut yoksa düşeceğim
Yağmur beni götürecek yosa beni
Geceleri bir çarpıntı duyarsan
Telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
Sarayburnundan geçiyorum
Akşamsa eylülse ıslanmışsam
Beni görsen bile
İçlenir gizli gizli ağlarsın
Eğer ben yalnızsam yanılmışsam
Elimden tut yoksa düşeceğim
Yağmur beni götürecek yoksa beni
YAŞAMAK
Soğuk bir kış günü sokakta kestane kokusunu
duymak!
YAŞAMAK
Baharda evin önünde açan çiçekler arasında
gördüğün bir uğur böceğiyle mutlu olmak!
YAŞAMAK
Kırgınlık,nefret arasında boğulmadan kalabilmek
onların üzerimize sıçrattığı çamurlara aldırmaksızın
öbek öbek sevgi çiçekleri yetiştirmek belki de!
YAŞAMAK
Yeni yeni buluşlarla yeni yeni ufuklara ulaşmak
Özenle yapıp bitirdiğimiz heykele şöyle bir baktığımızda
o eşsiz tarif edilmez duygularla coşmak!
YAŞAMAK
Bir yaprak gibi kendi rüzgarına kapılmak
yüreğinden birşeyler koparan insanlara aldırmamak
ya da rüzgarda amaçsız savrulmak belki de!
YAŞAMAK
Belki bir pazar sabahı ya da hüzünlü bir sonbaharda
hayallerinin sona erebileceğini bilmek!
belkide YAŞAMAK...
HAZİN AYRILIK
Bir yaz akşamıdır ki,
Taş kaldırımlar taş kapli
Bahçe kapısı açık bir ev,
Penceresinden sokağın karanlığına yayılan loş bir ışık...
Yüreğe dokunan bir gramofon sesi,
Hazin bir çığlık misali
Tek tanığın;yaşananların
Aşkların,acıların,gamların...
ve karanlıkta bir ayak sesi,
Ağlamaklı bir kadın nefesi,
Elimde eski bir bavul,
Bavulda şiirleri.
Yüreğinde sızı, yüreğinde aşk
Kaderine içinden haykırarak;
Dönüp arkasına baktı.
Taş kalpli taş kaldırımlara
ve çekip gitti
Yalnızlığa doğru
YALNIZ....